HERKESİN TUTTUĞU SENDROM KENDİNE!!!

Sendrom ya da belirgi; “birbirleriyle ilişkisiz gibi görünen, ancak bir araya geldiklerinde tek bir olgu olarak kendilerini gösteren bulguların bütünüdür”¹. Benim anladığım kadarıyla sendrom niyesi nasılı tam olarak bilinmeyen psikolojik rahatsızlıktır. Birçok ilginç sendrom türü vardır ve Stendhal sendromu bunlardan bir tanesidir. Bu belirgi Floransa sendromu, hiperkültüremi ya da sanat

Devamını oku

Tasarrufun Mirası

Bireylerin ekonomik davranışları kimi ya da çoğu durumda devlet tarafından belirlenir. Büyüme ve yatırım temelli bir ekonomik düzeni önemseyen bir devlet vatandaşlardan tüketmesini, borçlanmasını bekleyebilir. Örneğin böyle bir durumda devlet faizleri düşük tutarak, birikimi değil harcama yapmayı, kredi çekmeyi teşvik eder. Bu sayede insanlar içinde bulundukları koşula güvenerek borçlanıp yatırım

Devamını oku

Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak

Tarih anlatısı istisnalar olmakla birlikte Heredot ve Thukididis’ten ilhamla büyük şahsiyetler, savaşlar, zaferler ve yıkımlar üzerine kurulmuştur. Kralların hayatı ya da savaşlar kendi başına değerli ve geleceğe aktarma zahmetine katlanılır görüldüğünden tarih yazımı bu eksende gelişmiştir. Bir köylünün, sıradan bir zanaatkârın ya da kölenin hayatı bir büyük anlatıyla temas etmediği

Devamını oku
Çocuk hakları

Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Müzeler

20 Kasım 1989 tarihine kadar çocuk haklarını korumaya ve geliştirmeye yönelik tereddütsüz sahiplenilecek bir sözleşmeden bahsetmek zor. 20. Yüzyılın başından itibaren çocukları korumaya yönelik çalışmalar hız kazanmış, savaşların sivilleri daha fazla etkiler olmasıyla birlikte çocuklar daha fazla dikkate alınır olmuştur. Bunun yanında psikoloji çalışmaları çocukluğun insan gelişiminin farklı ve önemli

Devamını oku

16. İstanbul Bienali – Yedinci Kıta

16. İstanbul Bienali, Yedinci Kıta başlığıyla 14 Eylül’de ziyarete açıldı. Bienal başlığını insan müdahalesiyle Pasifik Okyanusu’nda ortaya çıkan atık yığınına göndermeden alır. Bu yeni kıta 3.4 milyon kilometrekare genişliğine sahip ve çoğunlukla plastikten oluşur. İnsanın yeryüzünü etkileyen önemli bir jeolojik güç haline geldiği çağa antroposen denmekte ve bienal bu kavramdan

Devamını oku

Göbeklitepe: The Gathering Sergisi

Siegfried Kracauer bir tarihçi değil. Tarih: Sondan Bir Önceki Şeyler kitabında da tarih felsefesi, yöntemi gibi duyarlıkları tatmindense bir tartışma yürütmeyi tercih eder. Tarihi, fotoğrafa benzer bir konum üzerinden değerlendirir. Fotoğraf ona göre saf bir sanat değildir. Tarih de saf bir bilim değildir. Çünkü bir ara bölgeye aittir. Burada kastedilen

Devamını oku

Kumbara Müzesi Manzaraları

Kumbaralar da pek çok diğer nesne gibi anlamını kullanıldığı bağlamdan alır. Para kutularını kumbaraların atası sayarsak eğer iki bin yıldan daha uzak bir geçmişe yaslanan tarihiyle anlamın her durumla birlikte değişmesi şaşırtıcı değil. 13. yüzyılda örneğin Endonezya’da kumbaranın ailenin ortak kullandığı birikim aracı anlamına karşılık geldiğini, 18. yüzyıl Fransa’sında seramik

Devamını oku

Bauhaus 100 Yaşında

Walter Gropius 1919 yılında sanat ve zanaat ile güzel sanatlar akademilerini birleştirip gelecekte kuracakları ekolün anlayışını ilk anda yansıtarak Bauhaus isimli mimarlık ve tasarım okulunu ilan eder. Okulun öncelikle amacı sanat ve tasarımı bir araya getirmektir. Bugün sıklıkla bir arada kullanılan bu iki kavram birbirinden temelde üretilen nesnenin işlevsel olup

Devamını oku

Türkiye’de Çağdaş Sanat Koleksiyonculuğu – Kitap İncelemesi

Uzak ve geniş bir tarihe sahip koleksiyonculuk arzusu insanın kendini belki başka varlık ya da nesnelerde yeniden var etmesinin yolu olarak okunabilir. Bu arzu bazı örneklerden bildiğimiz üzere öyle bir dereceye ulaşır ki, koleksiyonculuktan sanki musallat olan bir hastalıkmış gibi söz edilir. Ancak işin bir de teknik boyutu vardır; koleksiyon

Devamını oku

Bir Tanım, Bir Kitap: Müze Eğitimi

(Müze eğitimi alanındaki kapsamlı çalışmalardan sayılan Eilean Hooper-Greenhill’in Müze ve Galeri Eğitimi isimli kitabından özetlenmiştir.) Müze eğitimi alanındaki çalışmalar müzelerin halkın da gidebileceği mekânlar olmasından hemen sonra yani uluslaşmanın hız kazandığı dönemle başlar. Bu dönemde müzeler, kitlelerde ulusal bilinç oluşturmak ve onları eğitmek üzere teşvik edilir ve yoğun olarak kullanılır.

Devamını oku