Sanal müzemiz 24 saat açıktır

Uluslararası Sanat Yoluyla Eğitim Topluluğu (InSEA) 37. Dünya Kongresi İzlenimleri

Uluslararası Sanat Yoluyla Eğitim Topluluğu’nun (International Society for Education through Art – InSEA) iki yılda bir yapılan dünya kongresinin 37.’si Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin ev sahipliğinde 4-8 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Müze Kumbaram ve BirKültür Girişim Platformu da hem sunumlarda dinleyici olarak hem de konuşmacı olarak kongrede yer aldı. Müze Kumbaram ve BirKültür Girişim Platformunun kurucusu Ali Armağan Daloğlu, Müze Kumbaram müdürü Özlem Dengiz Uğur, BirKültür Girişim Platformu araştırma direktörü ve MKAF koordinatörü Dr. Tolga Ulusoy ve MKAF 2023 kazananı Ahmet Bilgehan Yıldız Çanakkale’ye giderek kongreyi izleme imkanı buldular.

1954 yılında Paris’te kurulan InSEA’nın temeli 1951 yılında İngiltere Bristol Üniversitesinde gerçekleşen ‘Genel Eğitimde Görsel Sanatlar’ (The Visual Arts in General Education) UNESCO seminerine dayanmaktadır. Birleşmiş Milletler ve UNESCO’nun ilkelerine uygun olarak InSEA sanat eğitimini şöyle açıklamaktadır: “Kişisel gelişimin her döneminde, sanat yoluyla eğitim, bir toplumda insanın entelektüel, duygusal ve sosyal anlamda bütünsel gelişimi için gerekli olan değer ve disiplinleri teşvik eden doğal bir öğrenme aracıdır.” InSEA manifestosuna göre herkes sanat eğitimi alma hakkına sahiptir ve sanat eğitimi hiçbir ayrımcılığa yol açmayacak şekilde verilmelidir. InSEA manifestosunda sanat eğitimi eleştirel düşünmenin, yaratıcılığın, hayal gücünün, keşfetme hazzının oluşmasına yol açar.[1] Bu yüzden nitelikli olarak herkese sanat eğitiminin aktarılması esas alınmalıdır.

Çanakkale’de gerçekleşen InSEA 37. Dünya Kongresinin teması ise Fay Hatları (Fault Lines) olarak belirlenmiştir. Kongre duyuru metninde bu tema şu şekilde açıklanmıştır: “Fay Hatları metaforu bir hattın gücünü ima etmektedir. Hem sonsuz derecede biçimlendirilebilir bir form, hem de dünyamızı oluşturan sınırlar ve bölünmeler için bir metafor. Bölünmüş bir toplumun belirtileriyle, silahlı çatışmalarla, insan nüfusunun büyük çapta yerinden edilmesiyle, uluslar içinde ve arasında artan refah uçurumlarıyla, eğitim eşitsizliğiyle, hızlanan iklim değişikliğiyle ve popülerlik zamanlarında sanatın zorlayıcı rolüyle mücadele etmek ve bu koşullar üzerinde düşünmek, bir araya gelerek yeni bir çığır açma olanaklarını sunmak daha da acil hale gelmiştir.”[2] Bu tema birkaç yıl önce belirlenmiş olduğu için ülkemizde 2 Şubatta gerçekleşen büyük deprem felaketi doğal olarak hiç düşünülmemiştir. Açılış konuşmalarında bu tema ile deprem arasında ilişki kurularak 2 Şubat depreminde hayatını kaybeden ve etkilenen herkes tekrar anıldı. Ayrıca Türkiye’deki organizasyon düzenlemesinden sorumlu olan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesindeki akademisyenler, Görsel Sanatlar Derneği (GÖRSED) ve Sanat Eğitimcileri Derneği (SEDER) kongrenin Cumhuriyetin 100. yılı olması dolayısıyla Türkiye’de yapılmasının anlamı üzerinde de durdu.

Kongre süresince dünyanın dört bir yanından gelen katılımcıların konuşmalarının yanında paneller, atölye çalışmaları, sanat gösterileri de gerçekleştirildi. Kongrenin ilk günü sunumların ardından Troya Müzesinde açılış kokteyli yapıldı. İkinci gün ise bir feribot ile ziyaretçilere Çanakkale Boğazı gezdirildi. Kongrenin son günü ise kapanış kokteyli yapıldı. Yapılan sunum ve etkinliklerin büyük çoğunluğu ise kongrenin teması olan ‘Fay Hatları’ ile doğrudan bağlantılı sunumlardı. Burada özellikle ekoloji ve iklim krizine dair sunumlar öne çıktı. Eko-sanat pedagojisi ve sürdürülebilirliğe katkı sağlayan bir sanat eğitiminin nasıl mümkün olabileceğini ve uygulamalarını anlatan çeşitli sunumlar yer aldı. Ayrıca ırkçılık ve cinsiyetçilik gibi ayrımcılık biçimlerine karşı eşitlikçi, müdahaleci ve göçmen düşmanı olmayan bir sanat pedagojisinin imkanlarını tartışan oturumlar da bulunmaktaydı. Bunlar dışında genel sanat eğitimi sorunları, sanat eğitimiyle toplumsal etki sağlama yöntemleri, görsel kültür, kültürel miras, müzecilik ve müze eğitimi gibi başlıklar da öne çıkan diğer konulardı.

Müze Kumbaram ve Birkültür Girişim Platformu kongrenin ikinci günü, etkinliklerinin ve projelerinin yer aldığı bir sunumla kongrede yer aldı. Müze Kumbaram müdürü Özlem Dengiz Uğur Müze Kumbaram’ın etkinliklerinden, özellikle sanat eğitimi ile müzenin kesişim noktasında yer alan projelerinden bahsetti. Bu projelerden en önemlisi ise Hacettepe Üniversitesi Seramik Bölümü öğretim görevlisi sanatçı Füsun Kavalcı ve öğrencilerinin hazırladığı ve sonrasında koleksiyonu Müze Kumbaram’a bağışlanmış olan Ankara Kumbaram sergisiydi. Bu sergi aynı zamanda Müze Kumbaram’ın sanat üretimine ve eğitimine verdiği en önemli desteklerden birisidir. Sunumda BirKültür Girişim Platformu  araştırma direktörü ve MKAF koordinatörü Tolga Ulusoy ise iki yıldır verilmekte olan Müze Kumbaram Araştırma Fonu (MKAF) hakkında dinleyicileri bilgilendirdi.

InSEA Dünya Kongresi gibi uluslararası bir kongrenin Türkiye’de yapılmış olması çok büyük şans. Buna katılmak ve dünyanın dört tarafından gelen kişileri dinleyebilmek her katılımcının keyif aldığı bir durumdu ama maalesef bir takım organizasyonel hatalar böyle önemli bir etkinliğin daha fazla katılımcıya ulaşmasını engellemiş gibi durmakta. Bunlardan en önemlisi kongrenin eylül başında yapılmış olması sebebiyle çok fazla öğrenciye ulaşamamış olması. Kongre boyunca gönüllü olarak çalışan öğrenciler dışında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden hiçbir öğrenci katılım göstermemiş gibi duruyordu. Sanat üreticisi adaylarının burada kendilerine çok şey katma fırsatı varken bu konuşmaları dinleyememiş, etkinliklere katılamamış olmaları oldukça üzücü. İkinci bir sorun ise dil sorunudur. Kongre öncesinde çağrılı, anahtar konuşmacıların konuşmaları esnasında çeviri yapılacağı duyurulmuş olsa da bu gerçekleşmedi. Yapılan sunumlarda da sunum dilleri olan İngilizce ve Türkçe oturumların ayrı ayrı olması katılımın kültürel olarak zenginleşmesini engellemiştir. Bu yüzden İngilizce sunumlara yabancı ziyaretçiler katılırken Türkçe sunumlarda daha ziyade Türkiye’den katılımcılar bulundu. Bu durum küresel ile yerel arasında bağlantı kurmaya en yakın anlardan birisi olan kongrenin bu gücünü kullanamamasına yol açmıştır.

[1] https://insea.org/wp-content/uploads/2021/09/Tu%CC%88rkc%CC%A7e.pdf

[2] https://insea2023.org/en/sayfa/458/about

Tolga Ulusoy